top of page

YAPAY ZEKÂDAN ÖTEYE: SİYASETİN RUHUNU KİM TAŞIYACAK?

  • Yazarın fotoğrafı: Kerem Can Terzi
    Kerem Can Terzi
  • 3 Haz
  • 2 dakikada okunur

Dijital çağ, siyaset için büyük bir fırsat olduğu kadar derin bir sınav da sunuyor. Siyasi hareketler artık veriyle düşünüyor, algoritmalarla konuşuyor, içeriklerini etkileşim sayılarına göre biçimlendiriyor. Bu baş döndürücü dönüşümde bir araç olarak kullanılan yapay zekâ, zaman zaman amacın kendisi hâline geliyor. Ve işte o noktada, siyasetin özüyle arasındaki bağ zayıflamaya başlıyor.


Bugün bazı dijital oluşumlar, neredeyse tamamen algoritmalarla ayakta duruyor. İnsanların hikâyelerinden, emeğinden, sahadaki nefesinden kopuk; duygusal cümlelerle örülmüş ama içi boşaltılmış, yapay zekâ destekli içerik seliyle topluma umut vadeden bir illüzyon sunuluyor.


Ama siyaset, bir illüzyon sanatı değildir.


Yapay zekâ doğru kullanıldığında büyük bir güçtür. Seçmen eğilimlerini analiz eder, kamuoyu nabzını ölçer, iletişimi hızlandırır. Ancak bu güç, sadece bir katkı olarak değerlendirildiğinde anlamlıdır. Aksi hâlde, yapay zekâ merkezli dijital oluşumlar; halktan kopuk, masa başında kurgulanmış birer içerik fabrikasına dönüşür.

Bugün karşımıza çıkan bazı sözde toplumsal hareketler, tam da bu içerik fabrikalarının ürünüdür. Gerçek lideri belli olmayan, gerçek katılımcısı tanınmayan, ama bolca slogan ve süslü kelimeyle çevrimiçi dünyada dolaşan yapılar… Ne bir kahve sohbetinden geçmiştir bu cümleler, ne bir hak mücadelesinin sıcaklığını taşır.

Bu yeni nesil suni hareketler, toplumun değişim arzusunu kullanarak kendine dijital bir alan açar. Ama ne yazık ki bu alan, gerçek bir karşılık üretmez; sadece tüketir. Umudu, heyecanı ve güveni tüketir.


Siyaset; bir yüzle, bir elle, bir hikâyeyle başlar.


Gerçek siyasi hareketler; sokakta yürüyen, çocuğunun geleceği için endişe eden, adalet için bir masada saatlerce tartışan insanlarla büyür. Onların kelimeleri yapay zekâdan değil, yürekten çıkar.

Sosyal medyada iyi yazılmış bir cümle ya da “trend topic” olmuş bir slogan, halkın vicdanına değmediği sürece sadece bir dijital köpüktür. Ve bu köpük, bir gün mutlaka söner.


Yapay zekâ siyasette kullanılmalı, ama siyasetin kendisi olmamalı. Gerçek değişim; doğru veriyi, sahici bir niyetle ve insani bir duruşla buluşturduğumuzda başlar. İnsan eliyle yazılmış bir cümle, yapay zekâdan doğan bin kelimeden daha kıymetlidir. Çünkü o cümlede sorumluluk, acı, umut ve mücadele vardır.


Siyaset dijitalleşebilir, ama duygusuzlaşmamalıdır. Aksi hâlde elimizde yalnızca sanal kalabalıklar ve gerçek yalnızlıklar kalır.


 
 
 

2 Comments


irem Aksoy
irem Aksoy
Jun 04

Siz CHP olarak organik bir yapı olmaniza rağmen yapay zekayi bile solladiniz. Tabanınız ve Türk milleti ne diyorsa tam tersini yapıyorsunuz,tek ayak üstünde 40 yalan söylüyorsunuz ama iktidar gibi siz de asla sorumluluk almıyorsunuz.Ozuzune dönmenizi beklemeli miyiz? Yoksa oy verecek başka parti mi bulalım? Ne dersiniz?

Edited
Like
Kerem Can Terzi
Kerem Can Terzi
Jun 13
Replying to

Siz trollük yapmaya devam edin; sahte ve paravan sosyal medya hesaplarıyla siyasete yön verilmiyor Celal Bey, ancak size inanmak isteyenleri manipüle edersiniz.

Like
bottom of page